Ana içeriğe atla

BİRKAÇ ÖNERİM OLACAK

BİRKAÇ ÖNERİM OLACAK..

02.03.2022- 20:13

Evgeny Grinko.. Dinlerken duygulandırıyor beni. Zihnime iyi geliyor. Rahatlatıyor.

Müzik, şehir, koku, manzara ya da kitap. İnsana iyi gelen şeyler diye sıralayabilirim.

Daha önceki yazılarımda insana iyi gelen bir şehri, LVIV’i yazmıştım. İlk satırımda müzikten örnek verdim. Şimdi biraz da kitaplara değineyim J

Yazılarımı yazarken minik espriler yapıyorum. Kendimde tebessümü fark edince gülücük emojisini de ekleyiveriyorum. Sanki bir arkadaşımla çevrim içi yazışıyormuşum gibi. Bu cümle de beni gülümsetti ama bu yazıyı emojiye boğmak istemiyorum.

Başlayalım;


Hemen solda gördüğünüz başucu kitabım Tanrılar Okulu. Yazarı, Stefano D’Anna. Tüm yazılarımın ilham kaynağı. Hayatımda kurduğum en mantıklı, en anlamlı cümleleri bu kitabı okurken öğrendim. 2017 yılının sonlarına doğru almıştım bu eseri. Kitabın kapağını açtığınızda sizi “Life is as you dream it” yazısı karşılıyor. Bir hayalperest olarak daha ilk cümleden beni kendine çekmişti. Okudukça okudum. Hem de defalarca… Her seferinde farklı bir yerden başlayıp bir kere daha. Hala başucumda duruyor.





İkinci öve öve bitiremeyeceğim ve her kadının okuması gereken bir kitap. Evet her kadın dedim. Pozitif ayrımcılık yapacağım. Çünkü gerçekten daha okurken kendinizi keşfediyorsunuz. İnanın bitmesin istedim. Son sayfasında o kadar çok üzüldüm ki, hatta bir iki damla, tamam bayağı hüngür hüngür olup kendimi tutamamıştım. Beni ayağa kaldıran, Hande bir kendine gel diyen eser. Daha kitabın ilk başlarındayken yazara ulaştım. Sevgili Piraye Erdoğan tüm naifliğiyle her soruma, her mesajıma cevap verdi. Daha öncede bahsetmiştim SEYİR’den, okurken BİR oluyorsunuz, kendinize özgürleşiyorsunuz diye. Nefes aldığınızı hissediyorsunuz. Lütfen, n’olur, yalvarırım bir kere oku, bir başla bırakamazsın zaten deyip herkese aldırmak istediğim bir eser. Yakında dizisi çekilecek. İzlerken ne demek istediğimi anlayacaksınız. O kadar eminim ki izleyeceğinizdenJ



Ve son olarak. Okumayan var mı? diye bir sorsam:) Samuel Beckett’in o muhteşem eseri Godot’u Beklerken. Altını çizmediğim satırı kalmadı. Çok manidar. Soru işaretleriyle dolu bir varoluş sancısı. Bir ortamda Godot’u Beklerken’i okudum demek beni çok gururlandırıyor nedense:) Kitabı okurken dünyada olup biten her şeye verecek bir cevap buluyorsunuz. Mesela;

“Burada boşa zaman harcamayalım. Fırsat varken bir şeyler yapalım. Her gün bize ihtiyacı olan biri çıkmıyor. Yok, aslında ben bize ihtiyacı var demiyorum. Belki başkaları işine daha çok yarayabilir. Ama kulaklarımızda halen yardım çığlıkları dururken, insanlık namına! 

Ama burada, zamanın bu noktasında işte insanlık biziz. Beğensek de beğenmesek de! Bunun kıymetini bilelim, çok geç olmadan! Hadi gidip kötü kaderimizin bize verdiği bu görevi yerine getirelim. Ne dersin?” (Beckett, Godot’u Beklerken: 111)

Bana hak verdiğinizi duyar gibiyim:)

Merak ediyorum da; ayda kaç kitap okuyorsunuz?

Handegül Avcı


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HIGH HOPES

  I wanted a long time for this article. 12 months 😊 This year 2023 started very badly. After 6 February, when I lost my past, I decided not to think too much. If I think about day, I can’t live… As always, I dreamt new dreams, because the world keeps on turning. I have a notebook where I have been writing my dreams, prayers, wishes, good and bad days for years. I also write in that notebook the places I want to visit. I dreamt of going to Austria, Salzburg, Vienna. And I went. I walked alone with glass and white wine in my hand in Mirabell Palace and the streets of Salzburg. I went to Vienna by train and travelled all over the city for days. I had dinner with myself, I ordered dessert for myself.   And I wrote. I was grateful for this day and dreamed of the next day. I’ve worked too hard. Too hard. After returning to Turkey, this time I went to Birmingham for business reasons. For the first time in my life, I drove in the right seat. 😊   When I returned to Turkey again, I r

THE BLACK HOLE-2

THE BLACK HOLE-2 When I don’t know where you are, I find you in the Black Hole. You are alone. Alone in your feelings,in your thoughts, in your body, in your life. You’ve been talking to yourself for a long time. You cry to yourself. You brew coffee to yourself, drink wine with yourself. You read with yourself. At the end of busy days, you are with yourself again. You sit alone. There will be tomorrow great programs, jewellery, clothes, food, conversations.. and then you are alone again. I know no one will ask you “how was your day”. You’re living but you can’t tell, I know. That’s why you are here. And that’s why I’m here too. We’re looking at emptiness. I think it’s peaceful to see emptiness. If you shout, only I will hear to echo of your voice. You want to shout. You want to cry. And that’s all you can do. Because tears flow involuntarily. It’s sad that this is all you can do when you can’t help it. How long will you stay here? Don’t take too long this time. Get up for your dr

KARA DELİK

KARA DELİK Hans Zimmer-Interstellar // 20:01 Tanıyorum bu sen’i. Daha önce bulduğum yerdesin. Yine aynı kara deliğin etrafında oturmuş boş boş bakıyorsun. Konuşmayacak mısın kimseyle? Sadece düşünecek misin? Kafanın içinde kurduğun olumsuzluklar ve kaygılar hiç var olmayacak biliyorsun değil mi? Yine kendini üzdüğünle kalacaksın. Hadi ayır şu kara delikten gözlerini. Anlıyorum hayal kırıklıklarını, kayıplarını ve kimseye haber vermeden vazgeçişlerini. Lütfen kendini de kaybetme. Daha yolumuz var. Burada öylece durup kalma. Bu yolu sen seçtin ve seçimlerine ilerlemek için hadi biraz daha çabala. Biliyorum kimse yok. Hala çok yalnızsın. Sıkılmadın mı kendinin en yakın arkadaşı olmaktan? Belki de budur şu an seni zorlayan, dayanılmaz gelen. Herkese kanat gerdikten sonra düştüğün bu durum… haklısın. Yorgunluk, yenilmişlik, hissizlik hissetmekte haklısın… Şu an kendini yen ! Kimsenin yapmaya cesaret edemedikleri, hayal edemedikleri senin seçimlerin oldu. Bu seçimler yolunu belirledi. Kendin