Ana içeriğe atla

KENDİMİ BULDUM

KENDİMİ BULDUM


Paul Jackson Pollock adını duydunuz mu?


1912’de Wyoming’de doğan ve Amerikan sanat tarihine yön veren önemli isimlerden biridir. Boyayı dökerek, fırlatarak ve damlatarak tuvale aktarmıştır. Fırça yerine spatula, bıçak ve sopa kullanmıştır. Damla resimleriyle Amerikan sanat tarihinde yeni bir sayfa açmış aynı zamanda sanatı ve stili birçok kişiye ilham olmuştur. 


Her resmin kendi hayatı var. Ben onun çıkmasına yardım ediyorum.”


Pollock’un bu sözü son eserimi yaratmamda bana ışık oldu.



İnsanların kendini ifade etme şekli farklıdır. Ben ya susarım, ya yazarım ya da çizerim. Bu sefer sustuklarımı tuvale döktüm diyebilirim.

Tablodaki her rengin farklı bir anlamı var. 

Boyayı döküp fırlattıktan sonra geri çekilip baktığınızda eserin gerçek anlamını sadece siz biliyorsunuz. Sonucun renklerin ötesinde olduğunu sadece siz görüyorsunuz.


Kendimde keşfettiğim en güzel yetenek resim sanatı.. Çünkü bazen düşünmek istemediğiniz halde tekrar tekrar zihninize gelen düşüncelerde bulabiliyorsunuz kendinizi. Bir kitabı elinize alıp okuyacakken, kahvenizden bir yudum almak için bardağa doğru uzanırken, dişlerinizi fırçalarken, ders çalışırken, mutfak pencerenizden bugün hava nasılmış diye bakarken, her anınızda, her hareketinizde… Huzursuzluk veren bu durumdan kurtulmak zordur eminim. İçinizdeki sıkıntıdan uzaklaşmak, durdurmaya ya da saklamaya çalışmak… 

Bu zorluğu aşmak ve bedenimden akıp giden enerjiyi geri almak için tuvalim ve boyalarımla baş başa kalıyorum. Haksızlık, başarısız olma korkusu gibi yıkıcı düşünceler zihnimi baltalamaya devam etse de dışımızdaki bizi yoran dünyadan uzaklaşıp koşulların beni mutsuz etmesine izin vermiyorum. 


Hayal kırıklıklarını bir kenara bırakıp dünya döndüğü sürece hayallerimi değiştirmek ve onları gerçekleştirmek için çabalamaya devam ediyorum. 


Ama merak etmeden de duramıyorum; kendisi ve bütünlüğü için kötü düşüncelerden kurtulmak, kendine inanmak ve *antagonisti bile sevmek güzel bir dünyanın kapısını açacaksa eğer hala neyi bekliyorsunuz?



HANDEGÜL AVCI




*Antagonist: karşıt kişi, düşman. 

Goethe’nin (Faust eserinde Mephisto karakteri) kullandığı terimdir. Bu terimi marksizmin kurucusu Karl Max da kullanmıştır.







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HIGH HOPES

  I wanted a long time for this article. 12 months 😊 This year 2023 started very badly. After 6 February, when I lost my past, I decided not to think too much. If I think about day, I can’t live… As always, I dreamt new dreams, because the world keeps on turning. I have a notebook where I have been writing my dreams, prayers, wishes, good and bad days for years. I also write in that notebook the places I want to visit. I dreamt of going to Austria, Salzburg, Vienna. And I went. I walked alone with glass and white wine in my hand in Mirabell Palace and the streets of Salzburg. I went to Vienna by train and travelled all over the city for days. I had dinner with myself, I ordered dessert for myself.   And I wrote. I was grateful for this day and dreamed of the next day. I’ve worked too hard. Too hard. After returning to Turkey, this time I went to Birmingham for business reasons. For the first time in my life, I drove in the right seat. 😊   When I returned to Turkey again, I r

THE BLACK HOLE-2

THE BLACK HOLE-2 When I don’t know where you are, I find you in the Black Hole. You are alone. Alone in your feelings,in your thoughts, in your body, in your life. You’ve been talking to yourself for a long time. You cry to yourself. You brew coffee to yourself, drink wine with yourself. You read with yourself. At the end of busy days, you are with yourself again. You sit alone. There will be tomorrow great programs, jewellery, clothes, food, conversations.. and then you are alone again. I know no one will ask you “how was your day”. You’re living but you can’t tell, I know. That’s why you are here. And that’s why I’m here too. We’re looking at emptiness. I think it’s peaceful to see emptiness. If you shout, only I will hear to echo of your voice. You want to shout. You want to cry. And that’s all you can do. Because tears flow involuntarily. It’s sad that this is all you can do when you can’t help it. How long will you stay here? Don’t take too long this time. Get up for your dr

KARA DELİK

KARA DELİK Hans Zimmer-Interstellar // 20:01 Tanıyorum bu sen’i. Daha önce bulduğum yerdesin. Yine aynı kara deliğin etrafında oturmuş boş boş bakıyorsun. Konuşmayacak mısın kimseyle? Sadece düşünecek misin? Kafanın içinde kurduğun olumsuzluklar ve kaygılar hiç var olmayacak biliyorsun değil mi? Yine kendini üzdüğünle kalacaksın. Hadi ayır şu kara delikten gözlerini. Anlıyorum hayal kırıklıklarını, kayıplarını ve kimseye haber vermeden vazgeçişlerini. Lütfen kendini de kaybetme. Daha yolumuz var. Burada öylece durup kalma. Bu yolu sen seçtin ve seçimlerine ilerlemek için hadi biraz daha çabala. Biliyorum kimse yok. Hala çok yalnızsın. Sıkılmadın mı kendinin en yakın arkadaşı olmaktan? Belki de budur şu an seni zorlayan, dayanılmaz gelen. Herkese kanat gerdikten sonra düştüğün bu durum… haklısın. Yorgunluk, yenilmişlik, hissizlik hissetmekte haklısın… Şu an kendini yen ! Kimsenin yapmaya cesaret edemedikleri, hayal edemedikleri senin seçimlerin oldu. Bu seçimler yolunu belirledi. Kendin