ŞANS MI?
Richard Wiseman şöyle demiş: “İnsanlarla sohbet
başlatırsanız çok kazançlı çıkabileceğinizi öğrendim. Kendi açımdan bunun
şansımı fazlasıyla arttırdığını düşünüyorum.”
İşiniz, ortamınız, yaşadığınız şehir, ülke değişebilir.
Kültürünü, yapısını bilmediğiniz bir yerde bulunabilirsiniz. Belirsizlikleri
anlamak, ortama alışmak ve insanları tanımak için sohbet edersiniz ya da sohbet
açarsınız. Hiç düşündünüz mü bu iletişimin geleceğinizi şekillendirecek şansın
ilk adımları olduğunu?
Yıllar önce tanıştığım birçok kişiyle şu anımın temellerini
attığımı biliyorum. Ama geri dönüp o yıllara gitsem belki aklımın ucundan
geçmezdi bugünüm. O yüzden bugünümde tanıştığım, sohbet açtığım, muhabbet
ettiğim her bir bireyin şansım olduğu kanaatindeyim.
Peki şans aniden kapıyı çalar mı?
Şansın durup dururken kapıyı çaldığına inanmıyorum.
Düşünceleriniz, davranışlarınız, iletişiminiz ve sıkı çalışmanızla onu siz
yaratırsınız.
Büyük firmaları ve girişimcileri düşünün; onlar şans eseri
mi ilkler arasında yer alıyorlar? Peki ya sıfırdan başlayıp dev bir pazara
sahip olan şirketler; ortada hiçbir şey yokken bir el onlara dokundu ya da
Allah: “yürü ya kulum” mu dedi? (Belki de dedi. Ama kul mantığıyla hareket
etmese ilerleyebilir miydi?)
Onların başarı öykülerini dinlediğinizde şanslarını
kendilerinin yarattığını anlayabilirsiniz. Azimle çalıştılar, başaracaklarına
inandılar, çabaladılar, çabalarken temiz düşündüler, doğru insanlarla sohbet
ettiler, doğru kişilerden fikirlerine onay aldılar ve ilerlediler.
Üniversite birinci sınıftayken İşletme dersi hocam,
Starbucks’ın başarı hikayesini okumamızı söylemişti. O yıllarda markanın
kahvesinin tadını bile bilmiyordum. Okuyup araştırmaya başladım.
İsveç dizaynı mutfak gereçlerinden sorumlu genel müdür
Schultz, Seattle’da Starbucks’la tanışır, uzun uğraşlar sonunda markayla
ortaklık yapar ve pazarlamadan
sorumlu yönetici olarak çalışmaya başlar. Ancak Schultz’ın yaratıcı fikirlerine
ortaklar hep karşı çıkar. Schultz 1986 yılında Starbucks’ın da sermayesini
kullanarak İtalya’da kahve dükkanı açar. (Müşterilerin ayakta kahve lezzetini
tadacakları bir mekan…) Bir süre sonra Starbucks’ın ortakları şirketi satmaya
karar verir. Ve Schultz bunu duyunca hiç düşünmeden markayı satın alır. Starbucks,
Schultz sayesinde uluslararası kahve zincirine dönüşür. İlk günden beri markaya
önem vermek yerine müşteri deneyimine önem vererek reklamsız büyümeye devam
etmektedir.
Bu anlattığım yeni hedeflerle büyümeye devam eden ve sonu
yazılmamış başarı hikayelerinden sadece biri.
Hayata sıfırdan başlayabilirsiniz ya da mal varlığının içine
doğabilirsiniz. Olanı geliştirmek ya da yaratıcı fikirler sayesinde başarıyı var etmek sizin elinizde ve beyninizde.
Merak ediyorum da şansın kapısını çalmaya giderken siz neler
yaptınız ve kimlerle tanıştınız?
HANDEGÜL AVCI
Tebrik ederim çok güzel ve anlamlı bir yazı olmuş🙏☺️
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
SilÇünkü kader gayrete aşıktır. Zorlayınca olmaz nasipse olur fakat zorlamadan da nasip olmaz. Peki bu olumsuzluklar sinsilesi ne zaman bitecek liyakat ne demek ?uygunluk yeterlilik değilimi ; ne kadar inancımız kaldı bu kelimeye umudumuzu ve hayallerimizi çaldılar.
YanıtlaSilAli bey yorumunuzu henüz okudum. Bazen benim de kendime sorup içinden çıkmaya çalıştığım sorular. Fakat hepsi zaman meselesi.
YanıtlaSil