Ana içeriğe atla

ESERLERİMLE BEN..

 ESERLERİMLE BEN..

2020 yılının başlarında işimden arta kalan zamanlarımı değerlendirmek için kendime bir hobi seçtim. Resim :)

İskenderun Sanat Evi'nin kapısını çaldım. İçeri girdiğimde kendimi harikalar diyarındaymışım gibi hissettim. Atölyedeki Zehra ve Ayşe hocamla tanıştıktan sonra resim yapmaya başladım. Babamdan aldığım bir resim yeteneğim vardı ama bu kadar da el verdiğini bilmiyordum. 

İlk fırça darbelerimde hocalarım daha önce eğitim alıp almadığımı sordu. Abartı övgü yapılıyor diye düşünüyordum. Gaza gelip daha güzel sonuç çıkarmam için beni övüyorlar sanıyordum. Ta ki tabloyu bitirip imzamı atana kadar... Mütevazi olamıyorum:)  (Sanat evine aktif olarak iki ders gittim. Pandemiyle birlikte evde kendimi geliştirdim.)


96 günlük izolasyon sürecimdeki ilk eserim solda gördüğünüz Bodrum Evi tablom.

Tabloya nette gördüğüm bir fotoğraftan esinlenerek başlamıştım ama bitirdikten sonra Bodrum'da yaşadığım zamanlardaki 1+0 evimin benzerini resmettiğimi fark ettim:) (annem sayesinde)

Bodrum'da bankacıyken tek katlı küçücük apart evlerin olduğu bir sitede yaşıyordum. Aynı kurumda çalışan iki arkadaşımda o sitede oturuyordu. Karşı komşum Sevda Teyzem ve yan komşum Yağmur'la iftar sofralarımızı unutamıyorum :)



Tabloya her baktığımda değer miydi oraları bırakıp İskenderun'a dönmek diye soruyorum. Kariyerim ve ailem için değerdi deyip konuyu kendi kendime kapatıyorum:)

Şimdi yaşadığım evimin en güzel köşesinde yerini aldı ilk göz ağrım.


 




  

Tabi durmadım. Sevdiğim kişiler için kalıcı eserler yapmak istedim. Canım dedem için solda gördüğünüz tabloyu yaptım.

Yine nette gördüğüm bir köy resmini kendi hayal gücümle harmanladım. Dedem, anneannem ve yeğenim Demir el ele tutuşmuş eve doğru yürürken onlara balkondan el sallayan ben:)

Covid tedbirleri gereği dedem Bodrum'dan köyüne dönemese de tablom en kısa zamanda Şar Antik Kenti'ndeki dedemin evinde yerini alacak. 





Kaktüslere karşı bir sempatim var. Görüntüsü, rengi çok hoşuma gidiyor. Dekoratif etkisi olduğunu düşünüyorum. 

Üçüncü eserimi üç ayrı tablo halinde kendim için yaptım.

Tabloların zemin renginde fazlasıyla kararsızlık yaşadım. Sonunda yine annemi dinledim. Boyama üstüne boyama yaparak nihayetinde bitirdim. 

Üstte bitmiş halini görüyorsunuz. 

Evimin koridorlarını süsledi bu güzel tablolar:)




Her yıl yıllık iznimde bir günlüğüne de olsa Bodrum'a gidiyorum. Hem ailem orada yaşadığı için (dayılarım, teyzelerim, dedem..) hem de çocukluktan kalma alışkanlıktan dolayı.
2020 yazında tatilimin ilk durağı yine Bodrum oldu. Gittiğimde uğradığım ilk yer daha önce çalıştığım bankam ve müdürlerimin yanıydı. 
Eski bölge yetkilim ve şimdinin başarılı şube müdürüyle sohbet ederken 'Tablom nerede?' diye sordu. O an tabi bir mahcubiyet yaşadım. Ona ve eşine özel bir tablo yapmak için söz verdim.
Tatil dönüşü tuvalim, fırçalarım ve boyalarımla işe koyuldum.
Yine nette gördüğüm bir görseli çok beğenmiştim. Kendi odamın duvarı için gözümde canlandırdığım resmi onlar için yapmaya karar verdim. Böyle daha kıymetli ve anlamlı olacağını düşündüm.


Yukarıda benimle birlikte poz veren tablonun net hali sağda olduğu gibidir.

Tablo bittiğinde kendime de inanamadım. Sağ altta gördüğünüz kadehi çizebileceğimden emin bile değildim. Güneşin vurduğu panjur ve perdedeki o aydınlık... Ya da teknenin denize düşen gölgesi. Karşıdaki kıyı. Eserimden etkilendim:)
Tabloyu vernikledikten sonra babamla birlikte paketledik.
Sonra kargoyla Yalıkavak Şube'ye gönderdim.

Hangi duvarda asılı bilmiyorum ama eski müdürüm ve eşinin de benim kadar etkilendiğini, beğendiğini düşünüyorum.





Yakın bir tarihte yaptığım ve anlamının benim için çok çok büyük olduğu tablom.

Canım Yeğenim Demir'ime💙

Demir'in evlerinde koltuğun üzerine uzanıp yola baktığı bir fotoğraftan esinlendim. Ablama 'ben bunu çizerim' dedim:)

Günlerimi aldı. Annem ve babam her gün odama gelip tablo ne aşamada bakıyorlardı. Koltuğun rengi, perdenin çizgisi her ayrıntıya da karıştılar:)

Sonunda tablomu bitirmiştim. Önünde oturmuş hayran hayran bakarken ki beni görüyorsunuz solda.




Şu an benim evimde asılı olan tablo en yakın zamanda Demir'e ulaşacak. 

Ona bu hayatta vereceğim en anlamlı ve kalıcı hediye bu olacak sanırım. 

Bir şeyleri hayalimde tasarlayıp gerçek yaşamda somut olarak ortaya koymak o kadar kıymetli ki. Böyle bir yeteneğim olduğu için çok şanslıyım.




Hobi olarak başlayıp kendimi keşfettim. Kendimin farkına vardım. Siz de deneyin. Belki hiç bilmediğiniz yetenekleriniz ve el becerileriniz vardır.


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

HIGH HOPES

  I wanted a long time for this article. 12 months 😊 This year 2023 started very badly. After 6 February, when I lost my past, I decided not to think too much. If I think about day, I can’t live… As always, I dreamt new dreams, because the world keeps on turning. I have a notebook where I have been writing my dreams, prayers, wishes, good and bad days for years. I also write in that notebook the places I want to visit. I dreamt of going to Austria, Salzburg, Vienna. And I went. I walked alone with glass and white wine in my hand in Mirabell Palace and the streets of Salzburg. I went to Vienna by train and travelled all over the city for days. I had dinner with myself, I ordered dessert for myself.   And I wrote. I was grateful for this day and dreamed of the next day. I’ve worked too hard. Too hard. After returning to Turkey, this time I went to Birmingham for business reasons. For the first time in my life, I drove in the right seat. 😊   When I returned to Turkey again, I r

THE BLACK HOLE-2

THE BLACK HOLE-2 When I don’t know where you are, I find you in the Black Hole. You are alone. Alone in your feelings,in your thoughts, in your body, in your life. You’ve been talking to yourself for a long time. You cry to yourself. You brew coffee to yourself, drink wine with yourself. You read with yourself. At the end of busy days, you are with yourself again. You sit alone. There will be tomorrow great programs, jewellery, clothes, food, conversations.. and then you are alone again. I know no one will ask you “how was your day”. You’re living but you can’t tell, I know. That’s why you are here. And that’s why I’m here too. We’re looking at emptiness. I think it’s peaceful to see emptiness. If you shout, only I will hear to echo of your voice. You want to shout. You want to cry. And that’s all you can do. Because tears flow involuntarily. It’s sad that this is all you can do when you can’t help it. How long will you stay here? Don’t take too long this time. Get up for your dr

KARA DELİK

KARA DELİK Hans Zimmer-Interstellar // 20:01 Tanıyorum bu sen’i. Daha önce bulduğum yerdesin. Yine aynı kara deliğin etrafında oturmuş boş boş bakıyorsun. Konuşmayacak mısın kimseyle? Sadece düşünecek misin? Kafanın içinde kurduğun olumsuzluklar ve kaygılar hiç var olmayacak biliyorsun değil mi? Yine kendini üzdüğünle kalacaksın. Hadi ayır şu kara delikten gözlerini. Anlıyorum hayal kırıklıklarını, kayıplarını ve kimseye haber vermeden vazgeçişlerini. Lütfen kendini de kaybetme. Daha yolumuz var. Burada öylece durup kalma. Bu yolu sen seçtin ve seçimlerine ilerlemek için hadi biraz daha çabala. Biliyorum kimse yok. Hala çok yalnızsın. Sıkılmadın mı kendinin en yakın arkadaşı olmaktan? Belki de budur şu an seni zorlayan, dayanılmaz gelen. Herkese kanat gerdikten sonra düştüğün bu durum… haklısın. Yorgunluk, yenilmişlik, hissizlik hissetmekte haklısın… Şu an kendini yen ! Kimsenin yapmaya cesaret edemedikleri, hayal edemedikleri senin seçimlerin oldu. Bu seçimler yolunu belirledi. Kendin